Daha Ne Olsun Diyarbakır?
Diyarbakır’da 2 asırdan fazla bir zamandır Diyarbakırlının mutlaka beklediği Diyarbakır Surları’nın tamamının onarılması hayalleri 4 yıllık hazırlık süreci 2 senedir Vali Münir Karaloğlu’nun atanmasıyla ile hızlıca başlamıştır.
Şehre ayak bastığı ilk günlerde halkın taleplerini sosyal medyadan istemesiyle birlikte yoğun bir ilgi Diyarbakır Surlarının restore edilmesi isteğiyle karşılaştı. Diyarbakırlı için önemli bir maneviyatı olan ve dünya şehirlerinden ayrı bir yerde olmasını sağlayan kadim Surların hayata döndürülmesi hiç şüphesiz bir marka olan Diyarbakır’ı dünyada vitrinize edilmesini sağlayacak ve ciddi bir turizm potansiyeline sahip olmasını elde ettirecektir.
Diyarbakır Surları 2015 yılında yapılan Unesco Dünya Mirasları listesinde kalıcı olarak yerini alması bölgede sevinç ile karşılandı. Halaylı ve zurnalı kutlamaların yapıldığı o günlerde Diyarbakırlı sevinç yumağına dönüşmüştü.
Diyarbakır Surları Türk ve müslümanlık tarihi için çok önemli bir stratejik rolü üstlenmiş, Anadolu’ya islamiyet ve türklüğün yayılmasında kapıyı aralayan 639 fethi ile Bursa ve İstanbul fethinin habercisi olmuştur. Deyim yerinde ise Halid Bin Velid komutasında “İslam Alemi” tarafından ele alınan Diyarbakır Fethi sayesinde bugün Ayasofya’da ezanlar göndere çekilmiştir.
Vali Karaloğlu’nun yıllık 15 milyon turist ziyareti alan Anyalya’dan ve Bursa’dan kazandığı turizm şehirlerini idame etme tecrübesinden Diyarbakır’da fayda sağlıyor, çalışmaları ile verim göstermeye başlamıştır. Diyarbakır için bir şans olan bu vali ataması henüz ilk günlerinde toplum tarafından benimsendi diyebiliriz.
Türkiye’nin en önemli kültürel cazibe merkezi, açık hava müzesi hüviyetinde ve 1200 tescilli eseriyle rekoru elinde bulunduran 33 medeniyetin izlerini taşımış Sur ilçesi ülkemizde yegane ender bulunan maneviyatlara ve görkemli bir tarihe sahiptir. Diyarbakırlının gurur kaynağı olan bu merkez ilçe her geçen gün tanındıkça gezgin ve turistlerce ilgi duyulmaya başladı, bununla beraber turistik esnaf şehre ciddi bir ekonomik katkı ve gençlere iş olanağı sağlamıştır. Şehrin gastronomi kültürünü başarıyla temsil eden Sur damaklara ziyafet çektiriyor, Yöresel kahvaltısından, ızgara ve sulu yemeklerine kadar ilgi gören mutfağı gürmeler tarafındanda 5 yıldızlı olarak kabul görmüştür.
Hoşgörü şehrinin kadim ilçesinde dini inançların mabedleri ve farklı kültürlerden oluşan insan topluluğunun kendi arasında oluşan saygı ve sevgi ortamı şehrin bilinç bir şekilde kötü tanınmasını sağlayan medya verilerini adeta çürütüyor. Diyarbakır’a gelen insanının sıcaklığını ve samimi uslübünü tanıması ile tam aksine şehirden ayrılmak istemiyor.
Türkiye’nin 4’üncü büyük şehri olan Diyarbakır’da işler yolunda görünüyor, insanı keyifli ve mutlu!
Neden mi? Çünkü yerel hizmetler artık aksatılmıyor, şehir farkındalığın yüksek olması gereken çok zengin bir kültüre sahip. Hevsel Bahçeleri, Diyarbakır Surları, Malabadi Köprüsü gibi Unesco miraslarına sahip. Yaşam var, kültür var, eğitim var, lezzet var, spor var, teknoloji var, sanat desen var. Daha ne olsun Diyarbakır?
z